Özel hukuku ilgilendiren sözleşmelerde kanun koyucu Türk Borçlar Kanunu (TBK) 12 gereği şekil serbestliği ilkesini benimsemiştir. Ancak bir takım sözleşmeler adına belirli şekil kuralları; işlem güvenliği, kamu yararı gibi gerekçelerle kanun koyucu tarafından öngörülmüştür. İlgili hukuksal işlemle ilgili olarak kanunun anlatımında herhangi bir şekil şartı öngörülmemiş ise irade serbestisi ilkesinin etkinlik kazandığı anlaşılabilir. Şekil şartı öngörülmüş ancak başkaca bir anlatıma yer verilmemiş ise sözü edilen şekil şartı ispat şartı değil, geçerlilik şartıdır.
Kefalet sözleşmesi adına TBK, yazılı şekil şartı öngörmüştür. Ancak öngörülen bu yazılı şekil şartı adi yazılı şekil şartı değildir. Sözleşmenin geçerliliği adına bir takım zorunlu ögelerin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde kefalet sözleşmesinde belirtilmesi gerekir.
Kefalet sözleşmesinde kefaletin türü, tarihi, sorumluluk miktarı kefil olacak kişinin kendi el yazısı ile yazılmalıdır ve imzalanmalıdır.
Kefalet sözleşmesinin tarafları alacaklı ve kefildir. Borçlu bu sözleşmenin tarafı değildir. Ticari işlerin dışında evli kimseler adına sözleşmenin geçerli olabilmesi için kefil olacak kimsenin eşi, bu duruma yazılı rıza göstermelidir.
Kefalet sözleşmesinin zorunlu ögelerinin yokluğu durumunda taraflarca yapılacak ikrar sözleşmeye geçerlilik kazandırmaz.