Sigorta sözleşmeleri, TBK bağlamında genel geçerlilik kurallarına bağlıdır. Kanuna, ahlaka ve adaba aykırı sözleşmeler kurulamaz. Bunun dışında sigorta sözleşmelerinde sözleşme serbestliği ilkesi oldukça daraltılmıştır. Sigorta şirketlerine, eylemlerinin sıkı denetim altına alınması adına toplanan fonların kullanımında ve gerçekleştirilen sözleşmelerin içeriğini belirlemede serbestlik tanınmamaktadır. Örneğin; zorunlu sigortalarda sigorta ettirenin dilediği kişiyle sözleşme yapma yetkisi bulunmaktayken sigortacı adına sözleşme yapma zorunluluğu öngörülmüştür.[1] (SK m. 13/1; TTK m. 1483) Bunun dışında sigorta ettiren açısından Türkiye’de yerleşik kişiler adına münhasıran Türkiye’de faaliyet gösteren sigorta şirketleriyle sözleşme yapma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu zorunluluğun istisnaları SK m. 15/2’de belirtilmiş ve Cumhurbaşkanlığına bu istisnaların kapsamını genişletebilme yetkisi verilmiştir.[2]  

Sigorta sözleşmesi şekle bağlı tutulmamıştır. Ancak ispat için yazılı delil gerekir. Poliçenin verilmediği durumlarda sözleşme ispatı genel hükümlere bağlıdır.[3] Genelde sigorta sözleşmelerinde sigorta ettiren icapta bulunur.[4]

Sigortacılık uygulamasında sigorta sözleşmesinin poliçe adı verilen bir senede bağlanması teamül durumuna gelmiştir. [5]

Sigorta sözleşmesi, karşılıklı uyuşan irade(istenç) dışında tek taraflı irade (istenç) ile kanun gereği ya da idarenin bir eylemi değiştirilebilir. Sigorta ettiren lehtarı değiştirebilir. SK madde 11 gereği genel şartları düzenleyen idare genel şartlarda değişikliğe gitmesi durumunda var olan sözleşmede de değişiklik söz konusu olur. Yürürlükten kaldırılan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda[6]yer alan, “sigorta ettirilen malın el değiştirmesiyle birlikte malı yeni edinen sözleşmenin tarafı olur,” şeklindeki anlatım kaldırılarak yerine malın el değiştirmesi durumunda aksine sözleşme yoksa sigorta ilişkisinin sona ereceğini belirten madde getirilmiştir. [7](TTK 1470) Aksinin kararlaştırılması durumunda sigortacıya sorulmadan gerçekleştirilecek satış eylemi ile sözleşmenin diğer tarafı değiştirilmiş olur.  

Sigorta Sözleşmeleri, üçüncü kişi yararına düzenlenen sözleşme ile kurulabilir. TBK’de yer alan üçüncü kişi yararına düzenlenen sözleşmelerde kural gereği istemleri, sözleşmenin tarafı olan kişi öne sürebilir. TTK 1451/1 bu kuralın bir istisnasıdır. Sigorta ettiren dışında lehine sigorta yaptırılan kişi de doğrudan sigorta şirketine karşı istemlerde bulunabilir. Bu durumun aksi yine sözleşme içerisinde düzenlenebilir.[8] Sigortacı, sigorta ettirene karşı öne sürebileceği sözleşme kapsamındaki itiraz ve def’ileri lehtara karşı da ileri sürebilir.[9]  


[1] ÇEKER, Sigorta Hukuku, s. 69.

[2] ÇEKER, Sigorta Hukuku, s. 70.

[3] KENDER, s.171.

[4]  Y. 11 HD E. 76/5397 K. 76/2151 T. 09.04.1976, (KENDER, s.171.)

[5] KENDER, s.178.

[6] RG, 26.06.1956, S.9353

[7] KENDER, s.231,232.

[8] ÜNAN Samim, Türk Ticaret Kanunu Şerhi C. VI: Sigorta Hukuku, On İki Levha Yayıncılık, Ankara, 2019.

[9] AYHAN Rıza- ÇAĞLAR Hayrettin- ÖZDAMAR Mehmet, Sigorta Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara, 2019, s.329.