Fikri mülkiyet hakları, sağlar arası hukuksal işlemlere konu olabilecekleri gibi ölüme bağlı tasarruflara da konu olabilirler. Sağlar arası hukuksal işlemlerde TBK’nin sözleşmelerle ilgili genel hükümleri fikri mülkiyet haklarının konu olduğu sözleşmelerde de etkinlik kazanacak iken ölüme bağlı tasarruflarda ise TMK’nin ölüme bağlı tasarruflarla ilgili hükümleri (TMK 502-549. Maddeler) etkinlik kazanacaktır.
Fikri Mülkiyet hakkının devri söz konusu ise devrolan yapıtın kendisi değildir. Bu durumun aksine yapılacak sözleşmeler geçersizdir. Yapıtın üreticisi, ilgili yapıt üzerindeki tüm manevi yetkilere ve mali haklara iye olacaktır.
Mali hakların hukuksal işlemlere konu olması ve mirasla geçişi olanaklıdır. Manevi hakların miras dahil devri söz konusu değildir. Mali hakların tek tek ya da bir bütün olarak devredilmesi olanaklıdır. Mali haklarla ilgili olarak “Mali hakkın devri” ve “lisans verme” olarak iki türde sözleşme kurulabilir. Ancak tamamlanmamış yapıtlarla ilgili olarak gerçekleştirilecek hukuksal işlemler, fikri hakkın devri olarak görülemez.
Yapıt iyesinin mali hakları; Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 21. maddesinde işleme hakkı, 22. maddesinde çoğaltma hakkı, 23. maddesinde yayma hakkı, 24. Maddesinde temsil hakkı, 25. Maddesinde genele-kamuya yayma hakkı, 45. Maddesinde pay ve izleme olarak hakkı olarak düzenlenmiştir. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği bu haklar adına sınırlı sayıda olma ilkesi geçerlidir.
Fikri hakkın devrini içeren sözleşmenin yazılı olarak gerçekleştirilmesi ve FSEK 52. maddesi gereği devire konu hakların ilgili sözleşmede ayrı ayrı gösterilmesi geçerlilik şartıdır. Bu bağlamda devir sözleşmesi içerisinde yer alan “tüm mali haklarımı devrettim” gibi anlatımlar geçersiz sayılacaktır.