“Marka Hakkına Tecavüz Olmadığının Tespiti Davası,” menfi tespit davası olarak da anılmaktadır.

MADDE 154- (1) Menfaati olan herkes, Türkiye’de giriştiği veya girişeceği ticari veya sınai faaliyetin ya da bu amaçla yapmış olduğu ciddi ve fiili girişimlerin sınai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil edip etmediği hususunda, hak sahibinden görüşlerini bildirmesini talep edebilir. Bu talebin tebliğinden itibaren bir ay içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın menfaat sahibi tarafından kabul edilmemesi hâlinde, menfaat sahibi, hak sahibine karşı fiillerinin tecavüz teşkil etmediğine karar verilmesi talebiyle dava açabilir. Bildirimin yapılmış olması, açılacak davada dava şartı olarak aranmaz. Bu dava, kendisine karşı tecavüz davası açılmış bir kişi tarafından açılamaz.

KHK döneminde ilgili bildirimin noter aracılığı ile yapılması zorunluydu. Artık böylesi bir zorunluluk bulunmamakla birlikte bu bildirim dava şartı değildir. Bu davanın hükümsüzlük davası ile birlikte açılması olanaklıdır.[i]

Türkiye’de ticari eylemde bulunacak kişi, ilgili marka ile ilgili olarak üzerinde bir anlaşmazlığın, kişisel ya da ayni hakkın olup olmadığının, mirasla geçip geçmediğinin[ii] vb. diğer çekincelerinin giderilmesi adına bu yola başvurabilir.

Marka sahibi olmayan kişiye karşı uygulanmış bir haksız ihtiyati tedbir ya da gümrükte el koyma eylemi sonucu zarar ortaya çıkmış ise bu kişi, tazminat davası açabilecektir.[iii]


[i] ÇOLAK s. 895

[ii] EGE s. 66

[iii] ÇOLAK s. 917,918