HMK 313/(1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.”

Kanun maddesinde de belirtildiği üzere sulh bir sözleşmedir. Uyuşmazlığı ortadan kaldırması bakımından usul sözleşmesi, maddi konuyu, örneğin, alacağın durumunu etkileyeceğinden ötürü ise maddi hukuk sözleşmesi sayılmaktadır.[i]

Karslı’ya göre, HMK’nin yalnızca mahkeme önünde sulhten söz etmesi, mahkeme dışı sulh sözleşmesi yapılmasına engel değildir.[ii] Tanrıver’e göre, mahkeme önünde yapılan sulh sözleşmesi ile maddi hukuka ilişkin sulh sözleşmeleri arasında isim benzerliği dışında bir bağ bulunmamaktadır.[iii]

Taraflar mahkeme dışında gerçekleştirdikleri sulh anlaşmasını, sulh olmak istediklerini belirterek mahkemeye sunar ve duruşma sırasında metin sesli okunur. Sulh metni tutanağa geçirilmez yalnızca eklenir. Tarafların tutanağı imzalamaları ile birlikte mahkeme içi sulh etkisi doğmuş olur.[iv]

Sulh sözleşmesini yalnızca davanın tarafları yapabilir. Ancak üçüncü kişi yararına da sulh sözleşmesi yapılabilir.  Üçüncü kişinin kendi yararına olan edimlerin ifasını talep edebileceği açıkça öngörülmelidir. Böyle bir kayıt düşülmemişse eksik üçüncü kişi yararına sulh sözleşmesinden söz edilir.[v]

Vekilin sulh sözleşmesi yapabilmesi için vekaletnamede açıkça sulh yetkisi yer almalıdır. [vi] Vasinin sulh sözleşmesi yapabilmesi ise Sulh Hukuk mahkemesinden iznine bağlıdır.[vii]

Taraflar yalnızca serbestçe tasarruf edebileceği konularda sulh sözleşmesi yapabilir. Aile hukukuna ilişkin olan evliliğin iptali, soybağının reddi, boşanma gibi konularda sulh sözleşmesi yapılamamaktadır.[viii] Ancak boşanmanın fer’ilerine ilişkin konularda gerçekleştirilen sulh sözleşmesi hâkimin onayı ile geçerli olur.[ix]

Yalnızca dava konusu ögelere değil, dava dışı konular da sulh sözleşmesine dahil edilebilir. Sulhun, feragat ve kabulden en önemli ayrımı, şarta bağlı olarak yapılabilmesidir.[x] 

Taraflar ön inceleme aşamasında sulhe teşvik edilir ve hüküm kesinleşinceye kadar sulh olunabilir.[xi] Sulh gerçekleştikten sonra ilk derece mahkemesinin alacağı karar, sulh nedeniyle davanın konusuz kaldığı olacaktır.[xii] Yargıtay aşamasında sulh olunur ise Yargıtay karar vermeyecek dosyayı ilk derece mahkemesine gönderecektir. BAM aşamasında sulh olunur ise mahkeme dosyayı göndermeyerek bir ek karar verecektir.[xiii]

Sulh sözleşmesi, diğer tüm sözleşmelerde olduğu gibi TBK’nin hata,hile tehdit, ikraha ilişkin hükümlerine tabidir. Bu çerçevede sulhun iptalinin istenmesi olanaklıdır.[xiv] Mahkeme dışı sulh ise tamamen maddi hukuk hükümlerine tabidir.[xv] Mahkeme önünde yapılan sulhten tek taraflı olarak dönülemez. Ancak, sulh bir sözleşme niteliği taşıdığından iki taraflı olarak dönülebilir.[xvi]

Sulhun icra-i etkisi adına öncelikle söylenmelidir ki yalnızca saptama içeren ya da şarta bağlı sulhler icraya elverişli belge niteliği taşımaz. İlamlar gibi icra edilmesi olanaklı değildir.[xvii]

İcra dairesi önünde yapılan sulhler ise öğretide mahkeme içi sulh sayılmamaktadır.

Tanrıver’e göre, icra daireleri mahkeme değildir. İcra dairesi önündeki kefaleti ilam niteliğinde belge sayma durumunu kıyas yoluyla genişleterek icra dairesinde gerçekleştirilecek olan sulhlere de uygulamak ancak mahkeme dışı sulh sayılabilir. Karslı’ya göre öncelikle kovuşturulan bir dava olmalıdır. Ayrıca kanun koyucu icra dairesi önünde gerçekleştirilecek olan sulhleri ilam niteliğinde belge olarak nitelendirmek isteseydi düzenlemeyi bu şekilde oluştururdu. Kanun koyucu bilinçli bir şekilde bu tür sulhleri ilam niteliğindeki belgeler arasına koymamıştır.[xviii]

Son olarak mahkeme önünde yapılan sulhler tutanağa imza attırılmak suretiyle yazılı yapılır. Bu geçerlilik şartıdır. Mahkeme önünde yapılan bu tür sulhler ıslah ile geçersiz kılınamaz.[xix]


[i] KARSLI s. 379

[ii] KARSLI s. 379

[iii] TANRIVER s. 1025

[iv] YILMAZ-ARSLAN -TAŞPINAR- HANAĞASI s.577; KARSLI s. 380

[v] TANRIVER s. 1024

[vi] KARSLI s. 380

[vii] TANRIVER s. 1027

[viii] KARSLI s. 382

[ix] YILMAZ-ARSLAN -TAŞPINAR- HANAĞASI s.579

[x] KARSLI s. 383

[xi] YILMAZ-ARSLAN -TAŞPINAR- HANAĞASI s.575

[xii] KARSLI s. 383

[xiii] YILMAZ-ARSLAN -TAŞPINAR- HANAĞASI s.576

[xiv] KARSLI s. 384

[xv] YILMAZ-ARSLAN -TAŞPINAR- HANAĞASI s.579

[xvi] KARSLI s. 384

[xvii] KARSLI s. 384

[xviii] KARSLI s. 385

[xix] TANRIVER s. 1029